1984 yılından bu yana silahlı terör eylemleriyle bilinen PKK, 12. Olağanüstü Parti Kongresi’nde örgütsel yapısını feshettiğini ve silahlı mücadeleyi sona erdirdiğini duyurdu. Kongre, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli açıklamasıyla başlayan sürecin sonucunda yapıldı. Kongre divanı tarafından yapılan açıklamada, PKK’nin “tarihi misyonunu tamamladığı” ve “örgütsel yapısının feshedildiği” belirtildi.
Kongre Kararları Açıklandı
PKK 12. Kongre Divanı tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Öcalan’ın “tarihi misyon” ifadesiyle örgütün amacına ulaştığı ve artık silahlı mücadelenin sonlandırıldığı belirtildi. Açıklamada, “PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi, PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” denildi.
Abdullah Öcalan’ın Rolü
Bu karar, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli açıklamasıyla başlayan sürecin devamı olarak değerlendirildi. Öcalan, cezaevinden gönderdiği mesajla, PKK’nin “tarihi misyonunu tamamladığını” ve örgütün gelecekte barışçıl bir yol izlemesi gerektiğini vurgulamıştı. Bu açıklama, örgüt içinde geniş yankı bulmuş ve olağanüstü kongrenin toplanmasının yolunu açmıştı.
40 Yıllık Mücadele Sonlandı
PKK, 1984 yılında silahlı eylemlerine başlamış ve Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde yoğun çatışmalara neden olmuştu. 40 yılı aşkın süredir devam eden bu silahlı mücadele, binlerce can kaybına ve büyük ekonomik kayıplara yol açmıştı. Örgütün fesih kararı, bölgedeki barış umutlarını artırırken, siyasi ve toplumsal dengelerde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Siyasi ve Toplumsal Yansımalar
PKK’nin fesih kararı, Türkiye ve bölge ülkelerinde geniş yankı uyandırdı. “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılan bu adım, Türkiye’nin güvenlik politikalarında ve iç siyasetinde önemli değişimlere yol açabilir. Ayrıca, örgütün feshedilmesi, bölgesel barış görüşmelerine ve diplomatik süreçlere de yeni bir ivme kazandırabilir.
