Çiftçi Sen’den Sert Uyarı: “Her Yıl Bir Öncekinden Daha Kötüye Gidiyor”

Çiftçi Sen’den dikkat çeken açıklama: “2024 çiftçi için zarar yılıydı, 2025 daha da kötü olacak!” Maliyet altında açıklanan fiyatlar üreticiyi toprağından koparıyor, üretim tehdit altında.

Çiftçi-Sen, 2025 yılı tarım politikalarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak çiftçilerin yaşadığı ekonomik çıkmazlara dikkat çekti. “Her yıl bir önceki yıla göre daha kötü günlerin habercisi oluyor” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, 2024 yılının üretici için kayıp bir hasat sezonu olduğu vurgulandı. 2025 yılı için açıklanan hububat alım fiyatlarının da çiftçiyi zarara zorladığına dikkat çekildi.

Açıklanan Fiyatlar Maliyetin Altında Kaldı

Çiftçi-Sen’in verilerine göre, 2025 yılı buğday ve arpa alım fiyatları çiftçiyi tatmin etmedi.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan fiyatlar:

Makarnalık buğday: 13.500 TL/ton

Ekmeklik buğday: 13.500 TL/ton

Arpa: 11.000 TL/ton

Oysa ki, kuru üretimde buğdayın ortalama maliyeti 15,8 TL/kg, sulu üretimde ise 14,3 TL/kg olarak hesaplandı. Ayrıca, bu yıl fark ödemesi desteği açıklanmadı, bu da üreticinin destekten mahrum kalması anlamına geliyor.

Enflasyon ve Girdi Fiyatları Göz Ardı Edildi

Çiftçi-Sen açıklamasında, 2025 yılı Nisan itibariyle 12 aylık ortalama enflasyonun %48,7, tarımsal girdi fiyatlarının ise %37,9 oranında arttığını belirtti. Bu tabloya rağmen açıklanan fiyatların çiftçiyi zararına üretime zorladığı ifade edildi.
TMO’nun alım fiyatlarını belirlerken enflasyon, kuraklık, zirai don ve girdi maliyetlerini göz önüne almadığı eleştirildi.

Çiftçiye Üretim Zorunluluğu, Toprağa El Koyma Tehdidi

Açıklamada ayrıca çiftçilere yönelik çift yıl üretim yapmazsa tarla elinden alınır tehdidine de dikkat çekildi. Bu durumun küçük üreticiyi toprağından kopararak, tarlaların şirketlere kiralanmasının önünü açtığı ifade edildi. TMO’nun piyasada çiftçi lehine düzenleyici rolünü yitirdiği, şirketlerin çıkarına hareket ettiği belirtildi.

Çiftçi Sen’in Talepleri

Çiftçi-Sen çözüm önerilerini de sıraladı:

Alım fiyatları, maliyet + %25 kâr oranı ve refah payı eklenerek yeniden belirlenmeli.

Fark ödeme desteği sürmeli, şirket tohumu kullanma şartı kaldırılmalı.

Ürün bedelleri gecikmeden ödenmeli, randevular hızlıca verilmeli.

BM Köylü Hakları Deklerasyonu kabul edilmeli ve uygulanmalı.

“Gıda Egemenliği Hemen Şimdi” sloganıyla üreticiye dayatmalara son verilmelidir.

Çiftçi-Sen, açıklamasında hükümetin tarım politikalarını köklü şekilde değiştirmemesi halinde, yerli üretimin durma noktasına geleceğini ve halkın temel gıdaya erişiminin ciddi risk altında olduğunu belirtti.

İLGİLİ HABERLER