İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürüttüğü soruşturmada, menajer Ayşe Barım hakkında hazırlanan iddianameyi tamamladı. Barım'ın, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım” suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Gezi Parkı İddianamesinde İsimler ve İletişim Kayıtları Yer Aldı
İddianamede Barım’ın, daha önce yargılanan ya da hakkında işlem yapılan Çiğdem Mater Utku, Osman Kavala ve firari Mehmet Ali Alabora ile görüşmeleri, HTS kayıtları, mesajlaşmalar ve organizasyon ilişkileriyle birlikte detaylı şekilde yer aldı. Barım’ın, sanat camiasındaki bağlantılarını kullanarak protestolara destek çağrısı yaptığı, sanatçıları yönlendirdiği ve planlama sürecinde aktif rol aldığı belirtildi.
Barım’ın Rolü: Sanatçılar Üzerinden Yönlendirme
İddianamede Barım’ın, halkın desteğini kazanabilecek sanatçılar üzerinden kamuoyunu etkilemeye çalıştığı, eylemlerin sahada ve sosyal medyada yayılması adına organizasyon görevini üstlendiği iddia edildi. HTS kayıtlarının olayların hazırlık süreciyle örtüştüğü, bu bağlantıların "tesadüfi olamayacağı" ifade edildi.
Savcılıktan Ağır Suçlama: Hükümeti Engelleme Kalkışması
Barım’ın eylemlerinin, yalnızca demokratik bir protesto değil, “Türkiye genelinde kaos ortamı oluşturmak ve hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışma” amacı taşıdığı iddia edildi. İddianamede, eylemlerin planlı, sistematik ve örgütlü bir şekilde yürütüldüğü vurgulandı.
İddianame Mahkemeye Sunuldu: Süreç Başlıyor
Başsavcılık tarafından kabul edilen iddianame, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Mahkemenin önümüzdeki günlerde iddianameyi inceleyerek davanın açılıp açılmayacağına karar vermesi bekleniyor. Sürecin gelişimi ve Barım hakkındaki suçlamaların yargılamaya dönüşüp dönüşmeyeceği kamuoyunun merakla takip ettiği konular arasında.
