"Günde 100
Yozgat Şehir Hastanesi Uzman Diyetisyeni Esra Uysal, Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et tüketimiyle ilgili vatandaşları uyardı. Bayram sofralarının vazgeçilmezi olan etin hem pişirme yöntemine hem de tüketim miktarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Uysal, özellikle kronik hastalığı olan bireylerin ölçülü ve dengeli beslenmesi gerektiğini belirtti.
Kurban Eti Hemen Tüketilmemeli
Uysal, kesim sonrası etin hemen pişirilip tüketilmesinin sindirim ve lezzet açısından uygun olmadığını ifade etti.
“Hayvan kesildiği anda kaslarda Rigor Mortis (ölüm katılığı) başlar ve bu süreç 12-24 saat sürer” diyen Uysal, bu süreç tamamlanmadan etin pişirilmesinin sert, zor çiğnenen ve sindirimi zor bir yapı oluşturduğunu belirtti. Etin, en az bir gün dolapta dinlendirildikten sonra pişirilmesi gerektiğini söyledi.
Et Tüketiminde Sınırı Aşmayın
Kırmızı etin protein ve demir açısından zengin olduğunu hatırlatan Uysal, günlük 100-150 gramdan fazla kırmızı et tüketiminin mide sorunları, kabızlık ve kolesterol artışına neden olabileceğini açıkladı.
“Bayram boyunca porsiyon kontrolü yapılmalı, özellikle kronik hastalığı olanlar dikkatli olmalı” diye ekledi.
Sakatat ve Yağ Kullanımına Dikkat
Bayramda sakatat tüketimindeki artışa da dikkat çeken Uysal, özellikle kalp-damar ve kolesterol hastalarının sakatattan uzak durması gerektiğini söyledi. Ayrıca etin kızartma yerine haşlama, fırın veya ızgara yöntemleriyle pişirilmesini tavsiye etti.
“Etin kendi yağıyla pişirilmesi yeterlidir, ekstra yağ kullanmak kalori alımını artırır” dedi.
Sebzeyle Dengelenmiş Öğünler ve Bol Su Şart
Etin yanında lifli sebzeler, bol limonlu salata ve tam tahıllar tüketilmesinin sindirimi kolaylaştırdığını vurgulayan Uysal, C vitamininin demir emilimini artırdığını hatırlattı.
Yaz sıcaklarına dikkat çeken diyetisyen, günde en az 2-2,5 litre su içilmesi gerektiğini söyledi. Yeterli su tüketiminin metabolizmayı desteklediğini ve toksinleri atmayı kolaylaştırdığını belirtti.
Uysal, bayramın sağlıkla geçirilmesi için aşırıya kaçılmadan dengeli beslenme alışkanlıklarının sürdürülmesi gerektiğini vurgulayarak, sebze, yoğurt ve tam tahıl gibi dengeleyici gıdaların sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini söyledi.