Pasifik Okyanusu’ndaki küçük bir ada olan Tayvan, bugün küresel teknoloji altyapısının belkemiğini oluşturan yarı iletken üretiminde dünyanın lideri konumunda. Özellikle TSMC (Taiwan Semiconductor Manufacturing Company) üzerinden yürüyen çip üretimi, dünya çapındaki elektronik, otomotiv, savunma ve sağlık sektörlerinin temelini oluşturuyor. Ancak Çin ile artan siyasi gerilim, bu hassas dengenin kırılmasına neden olabilir.
Çin-Tayvan Gerilimi Küresel Dengeleri Sarsabilir
Tayvan ile Çin arasındaki tarihsel çatışma, 1949’daki iç savaş sonrasında başladı. Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görmeye devam ederken, Tayvan fiilen bağımsız yönetimle yoluna devam ediyor. ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler, Tayvan’a destek verse de bu destek diplomatik değil, ekonomik ve askeri temelli. Bu durum, Tayvan Boğazı’nı dünyanın en kritik jeopolitik risk noktalarından biri haline getiriyor.
Dünyanın En Kritik Teknolojisi: Çip Üretimi
TSMC, yalnızca çip üretimine odaklanmış “foundry” modeliyle Apple, AMD, Nvidia gibi devlere hizmet veriyor. Dünya çip döküm pazarının %60’ını, ileri seviye çiplerin %90’ından fazlasını tek başına üretiyor. Bu üretim gücü, Tayvan’ı küresel teknoloji ekonomisinin kalbi haline getirirken, aynı zamanda dünya çapında kırılgan bir bağımlılık yaratıyor.
Olası Savaşta Modern Teknoloji Felç Olabilir
Pandemi döneminde yaşanan çip krizi, Tayvan’daki üretimin sekteye uğraması durumunda neler yaşanabileceğini gözler önüne sermişti. Otomotiv ve elektronik üretimi aylarca durma noktasına gelmişti. Olası bir Çin müdahalesi, bu krizin çok daha büyüğüyle tüm dünyayı baş başa bırakabilir. Savunma sanayisinden medikal cihazlara kadar birçok kritik sektör Tayvan merkezli üretime bağlı durumda.
ABD, Almanya ve Japonya’dan Karşı Hamle: Çip Yatırımları
Bu kırılganlığa karşılık, ABD, Almanya ve Japonya milyarlarca dolarlık teşviklerle TSMC gibi devleri kendi topraklarına çekmeye çalışıyor. Yeni nesil çip fabrikalarının bu ülkelerde kurulması için altyapı destekleri sağlanıyor. Ancak bu süreç uzun vadeli ve maliyetli olduğu için, kısa vadede dünya Tayvan’a bağımlı olmaya devam edecek.