Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve ekosistemlerin korunması konusunda önemli bir dönüm noktasına hazırlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıkladığı yeni hedefe göre, ülke genelindeki korunan alan oranı 2030 yılına kadar yüzde 30’a çıkarılacak. Bu adım, karbon yutak alanlarını artırarak sera gazı salımlarının dengelenmesini ve biyoçeşitliliğin korunmasını amaçlıyor. Halihazırda yüzde 13,30 seviyesinde bulunan bu oran, 2011’de yalnızca yüzde 6,22 seviyesindeydi.
2030 Hedefi: Yüzde 30 Koruma Oranı
Bakanlık, doğal sit alanları, milli parklar, sulak alanlar ve diğer koruma statüsündeki bölgelerin sayısını artırarak Türkiye’nin iklim hedeflerine katkıda bulunmayı planlıyor. 2030 yılına kadar ülke yüzölçümünün yüzde 30’unun koruma altına alınması hedefleniyor. Bu vizyon, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Sözleşmesi kapsamında belirlenen uluslararası hedeflere de uyum sağlıyor.
Karbon Yutak Alanları Hayati Rol Oynuyor
Korunan doğal alanlar, iklim krizine karşı doğal bir savunma mekanizması görevi görüyor. Özellikle ormanlar, sulak alanlar ve kıyı ekosistemleri gibi bölgeler, atmosferdeki karbondioksiti emerek sera gazı yoğunluğunu düşürüyor. Türkiye, bu yönüyle hem biyoçeşitliliği korumak hem de karbon nötr hedeflerine ulaşmak için koruma politikalarını genişletiyor.
Koruma Çalışmalarında Hızlı Artış
Son yıllarda, Türkiye’de koruma politikalarında gözle görülür bir ivme yaşandı. 2011 yılında yalnızca yüzde 6,22 olan korunan alan oranı, yapılan yeni düzenlemeler ve ilan edilen yeni koruma bölgeleri sayesinde 2025 itibarıyla yüzde 13,30’a yükseldi. Bu artışın 2025-2030 döneminde daha da hızlanması bekleniyor.
Uluslararası Sözleşmelere Uyum Sağlanıyor
Bu yeni hedef, Türkiye’nin uluslararası çevre taahhütlerine uyum gösterdiğini de ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Sözleşmesi’nin çağrısıyla dünya ülkeleri, kara, iç su ve deniz alanlarının en az yüzde 30’unu koruma altına alma hedefi doğrultusunda çalışmalar yürütüyor. Türkiye de bu kapsamda doğayı ve ekosistemleri gelecek kuşaklar için korumayı temel strateji olarak benimsiyor.