Burdur’un Karakent köyünde, Burdur Gölü kenarında yetiştirilen güller, bu yıl küresel ısınma ve don olaylarının etkisiyle zorlu bir sezon geçiriyor. ‘Güller ve Göller Diyarı’ olarak bilinen bölgede, her yıl tonlarca gül hasat edilerek gül yağına dönüştürülüyor. Ancak bu yıl yaşanan donlar nedeniyle gül verimi dekarda 600-700 kilogramdan 150-200 kilograma düştü. Hasat ise normalden geç ve yavaş başladı.
Küresel Isınma Hasadı Vurdu
Lisinia Doğa Projesi kurucusu Öztürk Sarıca, Burdur’daki gül üretiminin son yıllarda ciddi şekilde iklim değişikliğinden etkilendiğini belirtti. “Tomurcuklar don aldı, gelişimleri durdu. Görsel anlamda zayıf bir hasat dönemi geçiriyoruz. Ancak Türkiye ekonomisine katkı sağladığı için toplamak zorundayız” dedi. Sarıca, yaklaşık 400 dekarlık alanda gül üretimi yaptıklarını söyledi.
Gül Yağı Fiyatlarında Düşüş Bekleniyor
Geçtiğimiz yıl gül yağının litre fiyatı 11-12 bin euro aralığında seyrederken, bu yıl 7-10 bin euro seviyelerine düşmesi bekleniyor. Bu fiyatların henüz söylenti olduğunu ifade eden Sarıca, "Piyasa tam oluşmadı, ama üretim ve verim düştüğü için fiyatların yüksek kalması da mümkün" dedi.
Gül Yağı Hedefi Yarının da Altında
Geçen yıl 50-100 litre arasında gül yağı üretimi hedeflenmişti. Ancak bu yılki tahminler yalnızca 20-30 litre üretime işaret ediyor. İklimsel şartların olumsuz seyretmeye devam etmesi durumunda bu miktarın bile elde edilemeyebileceği dile getiriliyor.
Doğayı Koruyor, Ekonomiye Can Veriyor
Burdur Gölü kıyısında yetiştirilen gül, mısır ve yoncaya göre %75 daha az su tüketmesiyle çevreci bir ürün olarak öne çıkıyor. Ayrıca gül tarlaları, Burdur Gölü çevresindeki toz yayılımını engelleyerek hem doğayı hem insan sağlığını koruyor. Gül üretimi sadece tarımsal üretim değil, aynı zamanda bölge turizmi için de önemli bir unsur. Her yıl binlerce turist bu özel hasat dönemini izlemek için Burdur’a geliyor.